Financial Times gazetesi 2012-2013
yılları arasında yaptığı bir araştırmada Lviv’in gelecekte doğrudan yabancı yatırımcı
çekme açısından en iyi stratejiye ve iş yapma açısından ekonomik etkinliğe
sahip 10 Avrupa kentinden biri olduğunu belirtiyordu. En önemli kozu açıklık olan kent yönetiminin 9 sene önce hazırladığı stratejik kalkınma planında
bilişim, turizm, baskı, hafif sanayi ve eğitim ön plana çıkıyordu. Söz konusu
planın süresinin dolmasına bir yıl kala Lviv yönetimi Deloitte şirketi ile
birlikte yeni kalkınma stratejisi üzerinde çalışıyor…
2006 senesinden Lviv’i yöneten
belediye başkanı Andrey Sadovıy ise her fırsatta Türkler de dahil olmakla
yabancı yatırımcıları kendi şehrine davet ediyor. “Yeter ki yatırım yapmaya
hazır olsunlar” diyor ve bürokratik engellerin olmamasını avantaj olarak değerlendirmeyi
öneriyor.
Lviv, kongre, otel, restoran
turizmi için oldukça elverişli bir yer. Ayrıca Sadovıy haklı – Ukrayna’ya has ağırdan alma kendini
burada da gösterse dahi, Lviv, reformlara en hızla adapte olan ve onları
uygulayan bir kent. Lviv’in Avrupa’ya coğrafya ve kültür olarak çok daha yakın
oluşu yatırımcılar için bir fırsat…
LVİV’DEKİ TÜRK İŞ DÜNYASI
Lviv’de, bu avantajlara rağmen Türk yatırımlarının çok olmadığını ilk yazıda
da belirtmiştim.
Bölgedeki en eski Türk
yatırımcılardan birisi Onur Taahhüt
Ticaret Anonim Şirketi. Onur İnşaat,
Batı Ukrayna’daki en büyük Türk yatırımcısı. Ukrayna genelinde 1000’in üzerinde
personel çalıştıran Onur İnşaat’ın son yıllardaki faaliyetleri Lviv’e
yoğunlaşmış durumda. 12 yıldır bölgede
bulunan şirketin sadece Lviv’de 700 personeli bulunuyor. Lviv-Krakovets,
Rava-Ruska yollarının önemli bir kısmı,
yine Lviv’e bağlı Dragobic şehrinin şehir içi yollarının onarımı,
altyapı-rehabilitasyon işlerini gerçekleştiren şirket Lviv belediyesi
caddelerinin de yapım-onarım-altyapı işlerinden sorumlu. Şehirdeki tramvay hattının
altyapı rehabilitasyon işleri de Onur İnşaat tarafından gerçekleştirilmiş. Şirket,
bunların yanı sıra Lviv’de kendi beton üretim tesisini de kurmuş. Yakın yedi sene içerisinde de bölgede Avrupa
standartlarında otoyol yapımını sürdürmeyi planlıyor.
Önceki yazıda da “sanki Türk
konsolosluğu” diye bahsettiğim Glory Cafe de Onur İnşaat’ın sahiplerine ait.
Söylemeden geçmek istemiyorum –Lviv
ve civarında bulunan 6 Türk şehitliğinin bakım-onarım çalışmalarında Kiev’deki
Türk Askeri Ataşeliğinin en büyük destekçisi de Onur İnşaat…
Bölgenin en eski yatırımcılarından olan ve 17 senedir
Lviv’de bulunan Wood İndustries artık ‘Lvivli’
sayılır. İki genç işadamının – Selim ve Fatih Tever kardeşlerinin yönettiği
firma ağaç sanayisi sektöründe faaliyet gösteriyor ve Batı Ukrayna’daki en
büyük Türk sanayi yatırımcısı. 220
çalışanıyla özellikle kaplama alanında öne çıkıyor.
Bölgede ağaç sektöründe çalışan Türk
firmalarından birisi de Glory Wood. Genç
ve atak Türk işadamlarından Burak Selim Dicle’nin yönettiği Glory Wood, ağaç ihracatı
ile meşgul.
Bütün dünyada olduğu gibi Ukrayna’da
da Türklerin başarılı olduğu alanlardan birisi tekstil.
Tur Tekstil Hazır Giyim Perakende
Set Mağazacılık, firma olarak Lviv’de yeni sayılır, ancak Ukrayna deneyimi 12
yıl. Şu an kentte 4 mağazası bulunuyor, 30 personel çalıştırıyor. Şirketin
başında bulunan genç işadamlarından Fatih Aydın, Wood İndustries’nin
yöneticilerinden Selim Tever’le birlikte Türk-Ukrayna İşadamları Derneği Batı
ofisinin de faaliyetlerini yürütüyor.
10 yıllık Ukrayna deneyimine sahip
Vario Ayakkabı da Lviv’deki iki mağazasıyla kentin yenilerinden.
Ukrayna perakende sektörünün en
güçlülerinden olan Colin’s’in de Lviv bölgesinde birkaç mağazası bulunuyor.
Bunların dışında birkaç küçük firma, dönerci, İstanbul, Bosfor gibi bir kaç restoran da
bulunuyor.
Lviv’e Türkiye’nin üç havayolu
şirketinin uçuşları bulunuyor. Türk Havayolları ve Atlasglobal, haftada 3 kes,
Pegasus ise 4 kez İstanbul’dan Lviv’e uçuşlar gerçekleştiriyor. Türk Hava Yolları, Lviv’de, Avrupalı Havayolu şirketleri dahil temsilcilik düzeyinde
bir ofise sahip olan tek şirket…
VE LVİV’DEKİ TÜRKLER….
Şimdi konunun en önemli kısmına gelelim.
Yukarıda bahsettiğim şirketler ve işadamları Türkiye’nin Lviv’deki ve Ukrayna’daki
imajını, itibarını yukarıya taşıyan isimler. Ancak, ne yazık ki Lviv’de giderek bu isimleri
dahi rahatsız eden bir Türk imajı oluşuyor. Sebebini ilk yazının girişinde de
yazmıştım – “yüzde 85 kadın” efsanesinin peşine takılan kafa…
Lviv’de son yıllarda turist sayısında
ciddi artış var. Yetkililer, Euro 2012’den
sonra kentte her yıl neredeyse 5 otel açıldığını söylüyor. Lviv’de Uluslararası
otel operatörlerinden sadece Ramada ve İbis bulunuyor. Ancak iki uluslararası otel
zinciri ile görüşmelerde de sona gelindiği bildiriliyor.
Daha uzuca Avrupa görmek
isteyenlerin ilk tercihi olan Lviv’e geçen sene gelen turist sayısı 2 milyon.
Bu sene 2,1-2,2 milyon olması bekleniyor. Gelen turistin yüzde 67-70’i
Ukraynalılar. Yabancılar arasında Lviv’i en çok tercih edenler Polonyalılar,
Almanlar, Belaruslar ve Türkler.
İstatistiklere göre yabancı
turistler Lviv’de ortalama 646 Euro, Ukraynalı turistler ise 282 Euro harcıyor. Turistler ortalama 3 gün süreyle Lviv’i
tercih ediyor.
Lviv’de en çok para harcayan
yabancılar Almanlar. Zira Almanlar sadece şehirde gezmekle, yiyip-içmekle ve
gece kulüplerinde eğlenmekle yetinmiyor, Lviv’de tiyatroya, müzeye, operaya da
gidiyor ve o muhteşem kültürün tadını çıkarıyor.
Lviv yönetiminin gözü ise Çinli
turistlerde. Dünyada seyahate en fazla para harcayan Çinlileri Lviv’e çekmek
için sorunları çözmeye çalışan Lviv yönetimi, kentin altyapısını iyileştirerek ve bu
eski Avrupa şehrinin özelliklerini ön plana çıkararak turist akımını daimi
kılmayı hedefliyor.
Ancak Türkiye’den Lviv’e giden
turistlerin büyük bir bölümünü “Galiçya’nın başkenti”, “Ukrayna’nın Avrupa
kapısı”, “Kültür başkenti”, “Küçük Prag”, “Küçük Budapeşte” tanımlamaları
ilgilendirmiyor.
Ukrayna basınında Lviv’deki Türk
turistlerle ilgili yapılan bütün aramalarda karşınıza çıkan başlık şu: “Türkler,
Lviv’e ucuz seks için geliyor”. Ve ne yazık ki bu gerçek…
Daha Avrupa Ligi
maçlarının oynandığı sırada meşhur Femek kızları eylem düzenleyerek Türk
erkeklerinin Lviv’e girişinin yasaklanmasını istemişlerdi. Anlatılanlara ve
yazılanlara bakılırsa, şimdi durum Femen’in itiraz ettiğinden bile daha vahim…
Özellikle de uçak seferlerinin
sayısı ve uygun bilet bulunabilecek kampanyalar arttıkça, Lviv’e gitmek Türkler
için daha kolay hale geliyor. İstatistiklere göre, sadece 2014 yılıyla 2015
yılı arasında Türk turist akımında yüzde 30’luk bir artış var. Bu senenin
istatistiklerinde rakam daha da yükselecektir muhtemelen – çünkü artık Rusya’ya
gitmekten korkar olan Türk turistlerin de rotalarından birisi Lviv…
Yerel turizm acenteleriyle yapılan
anketlere bakılırsa, Lviv’e ayak basan Türk turistlerin ezici çoğunluğunu güzel
kızların eğlendiği en yakın gece kulübünün nerede bulunduğu ilgilendiriyor.
Geçtiğimiz sene Lviv yönetimine
yakın yerel gazetelerden birinin yaptığı araştırmaya göre, Türk turistlerin bir
kısmı önceden sosyal ağlarda kızlarla
tanışıyor ve sonra “misafirliğe” gidiyor. Lviv’e giden Türk erkeklerin büyük çoğunluğu
ise “paralı hizmet veren” kadınlar üzerine
değil, gece kulübünde içki ısmarlayarak “gönlünü kazanabileceği” kızlar üzerine
plan yapıyor. Bu “gönül kazanma”
girişimleri ise içkinin dozuna da bağlı olarak çoğu zaman çığırından çıkabiliyor.
Ve sonuç olarak Lviv’in sayısı çok
fazla olmayan gece kulüplerinin bazılarında haftasonları Türk erkeklere giriş
yasağı zarureti doğabiliyor. Zira Lvivliler
gece kulüplerinde ve hatta gündüz sokakta güzel kızlara (bazen hatta eşi
yanında olan kadınlara bile )çok pervazsızca asılan Türk turistlerden memnun
değil.
İMAJ ÖNEMLİ...
Lviv’de yaşayan Türklerin
söylediğine göre, son aylarda aileleriyle Lviv’e gelen Türk turist sayısında
belirgin olmasa dahi artış var. Bu artıştan Lvivliler tabi ki memnun, ancak en
çok memnun olan orada yaşayan Türkler. Çünkü bu tür seyahatlerin artmasının Lviv’deki
Türk imajına olumlu katkıda bulunacağına inanıyorlar. Aynı şekilde Türkiye’nin festivaller,
kongreler, organizasyonlar kenti olan Lviv’de kendi kültürü, girişimci ruhu, etkinliği ile ön
plana çıkma potansiyeline sahip olduğundan da eminler.
Değerli dostum Burak Pehlivan
başkanlığındaki Uluslararası Türk Ukrayna İşadamları Derneği’nin Batı Ukrayna Temsilciliği
Lviv’in en merkezi caddelerinin birinde açıldı.
Lviv’de İvano Franko Ulusal Universitesi’nde
TİKA’nın katkılarıyla kurulan Türk Dili ve Edebiyatı Merkezi’nin açılışı
yapıldı. Dr.Emre Aracı yönetiminde Lviv
Senfoni Orkestrası, Osmanlı Saraylarında Batı Müziği temalı konseriyle
izleyenleri büyüledi. Lviv’e çok yakın
mesafede bulunan İvano Frankivsk’e bağlı Lopuştina köyünde Galiçya’da şehit düşen Türk askerleri
Mehteran’la anıldı. Ukraynalıların gurur
duyduğu Roksalana’nın – Hürrem Sultan’ın köyünde Mehteran tarihi bir konser
verdi, ardından Lviv sokaklarında Mehteran rüzgarı esti… Bunlar, sadece bir
hafta içerisinde 3 güne sığdırılan ve izleyen Lvivlileri hayran bırakan
faaliyetlerdi.
Gönül
ister ki, Lvivlilerin Türklerle ilgili baskın duygusu hep hayranlık olsun…
Gönül Şamilkızı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder