24 Mayıs 2014 Cumartesi

Ukrayna kimi seçecek?

Ukrayna, Pazar günü yeni Cumhurbaşkanını seçmeye hazırlanıyor. 25 Mayıs’ta yapılacak olan ve Ukrayna’nın çağdaş tarihinin en zor seçimi olarak değerlendirilen cumhurbaşkanlığı seçimi, ülkenin bölünmesine yönelik tehditler eşliğinde gerçekleşecek. Bu seçimle Ukrayna, bağımsızlığının ardından 5’nci cumhurbaşkanına kavuşacak.


Seçimin favorisi kim? 
Cumhurbaşkanlığı seçimi eski Ulusal Güvenlik ve Savunma Konseyi Başkanı Petro Poroşenko ile eski Başbakan Yuliya Timoşenko arasında geçecek.  Reytinglerde üçüncü sırada eski Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç’in eski partisinden – Bölgeler Partisinden kovulan Sergey Tigipko var. Tigipko’yu ise Bölgeler Partisinin resmi adayı, eski Harkov Valisi Mihail Dobkin takip ediyor.  Son haftalarda milliyetçi adayların – Radikal Parti lideri Oleg Lyaşko ve Sağ Sektör lideri Dmitri Yaroş’un reytinglerinde bir artış gözlemleniyor, ancak bu artış onların zaferi, hatta ikinci tura çıkması için bile yeterli değil. Analistler bu artışın  geçici yönetimin ülkenin güneydoğusunda düzeni sağlayamamasına halkın gösterdiği tepkiyle ilgili olduğunu düşünüyor.
Adayların oy oranlarına ilişkin anket sonuçları çok farklı.  Ancak tüm anketlerde birincilik ünlü oligark Petro Poroşenko’da. Farklı anket sonuçlarına göre, Poroşenko %25 ila %55 arası oy alacak. Timoşenko’nun alacağı oyların ise %8 ila %20 arasında olacağı tahmin ediliyor. Sonuçlardaki bu büyük fark insanların büyük kısmının henüz tercihini yapmaması veya tercihini belirtmek istememesi ile açıklanıyor. Ancak tüm anketler, halkın %75-80’nin sandığa gideceğini gösteriyor.
Ukraynalı uzmanlar seçimde sürprizlerin olabileceğini söylüyorlar, ancak bu sürprizlerin mevcut reyting listesini değiştirebilecek kadar büyük olacağını bekleyen yok.
Ukrayna’nın en meşhur kamuoyu anketi yapan şirketi – Razumkov Merkezi ile İlka Kuçeriva adına Demokratik Girişim Vakfı tarafından gerçekleştirilen son ankete göre, Ukraynalıların %44’6’sı Petro Poroşenko’ya oy verecek. Timoşenko’yu destekleyenlerin oranı ise %8,4. Söz konusu ankete göre, üçüncü sırada vatandaşların %7,5’nin oyunu alması beklenen eski Savunma Bakanı Anatoli Gritsenko bulunuyor.  Sonraki sıralarda ise Sergey Tigipko (%7), Oleg Lyaşko (%5,4), Petr Simonenko (%3,1), Mihail Dobkin (%2,6), Olga Bogomolets (%1,7) ve Vadim Rabinoviç (%1,6) bulunuyor.  Razumkov Merkezinin anketine göre, kararsız seçmen oranı %15.  Yine ankete bakılırsa, ikinci tur olması durumunda halkın %52,2’si Poroşenko’yu, %9,9’u Timoşenko’yu destekleyecek.
Kiev Sosyoloji Enstitüsünün daha geniş ölçekli anketine göre ise Poroşenko’ya halk desteği %54,7 oranında, Timoşenko’yu destekleyenlerin oranı ise %9,6.
Poroşenko bütün anketlerde önde 

Timoşenko taraftarları, Poroşenko’nun reytinginin bilerek abartıldığını iddia ediyor. Ancak istisnasız olarak bütün anketlerde Poroşenko birinci sırada ve Timoşenko ile aradaki oy farkı çok büyük.

Peki neden? Aslında gerekçe basit. Poroşenko, hiç kuşkusuz, kasımda meydana çıkan insanların hayal ettiği aday değil, ama mevcut adaylar içerisinde bütün kesimlerle anlaşabilecek tek aday olarak görülüyor. Devlet yönetiminde, özellikle ekonomi alanında Ukrayna’nın en tecrübeli isimlerinden birisi. Neredeyse bütün iktidarlarla, hatta Yanukoviç’le de  çalışmasına rağmen, özellikle Maydan harekatına açık şekilde finans, propaganda desteği vermesi ve bizzat bu harekatın içinde yer alması kendisine yönelik eleştirileri gölgede bırakmış. Bir taraftan oligarşiyi temsil ederken, öte yandan da harekat adamı olarak çok iyi denge oluşturmuş.  Ukrayna siyasetinde çok-çok önemli faktör olan oligarşinin büyük kısmı Poroşenko’yu destekliyor. Agresif ve popülist birisi olarak tanınmıyor, konuşma dili barışçıl ve bu nedenle gerilimden, belirsizlikten, bölünme endişesiyle yaşamaktan yorulan Ukraynalılar onun hem Batı, hem Rusya ile anlaşabileceğini düşünüyor.
Timoşenko’yu hezimet mi bekliyor? 
Peki, uzunca bir süre Ukrayna siyasetinin yıldızı olarak görülen Timoşenko’ya halk desteği neden bu kadar azalmış durumda? Bunun nedeni de çok basit. Ukrayna seçmeni Timoşenko’dan yorulmuş.  Evet, kasım ayında meydana çıkan özgürlükçü Ukraynalılar Timoşenko’nun serbest bırakılmasını istiyorlardı, ancak kendilerinin de söylediği gibi, onu sadece özgürlükte görmek istiyorlardı, iktidarda değil. Rusya ile 2009 senesinde imzalanan doğal gaz anlaşmasının gölgesi halen Timoşenko’nun üzerinde. Bu anlaşma nedeniyle Timoşenko’nun hapse atılmasını siyasi karar olarak değerlendiren insanlar bile, eski Başbakanın söz konusu anlaşmayla Ukrayna’ya zarar verdiğini kabul ediyor. Şimdiye kadar ortak olduğu tüm iktidarlarda “oyun bozucu” olması, Rusya ile karmaşık ilişkileri, hakkındaki yolsuzluk iddiaları, popülizmi de Timoşenko’nun şansını azaltan faktörler olarak görülüyor.  Hapisten çıktıktan sonra bir türlü kendini gösteremeyen eski Başbakanın “ben seçilmezsem, yeniden devrim olur” açıklaması da seçmenin tepkisini çeken başka bir detay…
Ukrayna seçmeni radikalleri desteklemiyor 
Seçim anketlerinin ortaya çıkardığı çok önemli bir detay ise Rusya’nın sürekli kullandığı “artan faşizm”le ilgili.  Reytinglere göre, milliyetçi Svoboda Partisi lideri Oleg Tyagnibok’u destekleyenlerin oranı %1,6.   Rusya televizyonlarının sürekli insanları korkuttuğu Sağ Sektör lideri Dmitri Yaroş’a oy vermek istediğini belirtenlerin oranı ise %0,7. Lyaşko’ya verilen %5,’4’lük desteğini de bunlara eklersek, radikal-milliyetçi diye tanımlanan adayların toplam tahmini oy oranının %10’a bile yaklaşmadığını söyleyebiliriz. Ve çok daha ilginç bir nokta – mantıkla Tyagnibok, Yaroş ve Lyaşko’nun Ukrayna’nın “banderacı”, “faşist” batısında çok ciddi desteğe sahip olması gerekiyordu, ancak anketler bu bölgelerde seçmenin tercihin çok-çok açık arayla Poroşenko’dan yana (%53’ün üzerinde) olduğunu gösteriyor. Elbette, seçim sonuçları anket sonuçlarından farklı olabilir, ancak görünen o ki, Ukrayna’daki gerçeklik Kremlin propagandacılarının gösterdiğinden çok-çok farklı. Ukrayna seçmeni radikal değil ve radikalleri desteklemiyor  – son dönemde Rusya’ya karşı artan öfkeye rağmen…
İkinci tur olacak mı?
Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili en büyük entrika bu. Bazı uzmanlar seçimin ilk turda sonuçlanacağını tahmin ederken bazıları ikinci tur olasılığının yüksek olduğunu düşünüyor. Birinci turda sonuç alınmazsa, ikinci tur 25 Mayıs’tan iki hafta sonra gerçekleşecek.  Seçimlerin yapılması için devlet bütçesinden 1,2 milyar grivna, yani 215 milyon TL ayrılmış. Seçimin bir turda tamamlanması durumunda bütçeye 500 milyon grivna, yani yaklaşık 89,5 milyon TL tasarruf edilecek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Blogda Ara